Cilt 4, Sayı 3, Ekim 2006
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/328
Browse
Browsing Cilt 4, Sayı 3, Ekim 2006 by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 23
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access İnternet ve Ağlarda Kaotik Büyüme(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Arkut, İbrahim C.; Arkut, Refik C.Kontrol edilemeyen ve üstel biçimde büyümekte olan Internet'in karakteristik özellikleri son yıllarda yapılan çalışmalarla ortaya konmaktadır. Bu bağlamda küçük dünya ağları (small world networks) genel olarak bu tipten ağlarda model olarak seçilmektedir. Küçük dünya ağları kullanılarak Internetin çapı ve büyümesinin güç kanununa bağlı olduğu elde edilmiştir. Genel olarak bilgisayar ağlarının çizgelerle ifade ederek özelliklerini bulur veya çizge kuramından faydalanarak bazı sonuçlara varırız. Konu bilgisayar ağı Internet olunca yüzbinlerce sonlu bilgisayar ağının gelişi güzel birbiri ile bağlanması ile ortaya çıkan ağın yapısal analizini çizge kuramı ile yapmak zorlaşır. Burada yapısal analizden kastedilen, çizgedeki düğümlerin komşulukları, yolların ortalama uzunlukları ve düğümlerin çizge içinde dağılımları gibi kavramlardır. Bu makalede internet iki yönden, fakat ayni yöntem kullanarak irdelenecektir. Önce internette var olan bir web-sayfasındaki linklerin hangi sayfalara yönlendikleri, konu ilişkiler açısından ele alınıp internet linkler çizgesi veya haritasının ne şekilde olduğu ve nasıl büyüdüğü incelenecektir. Doğal olarak web sayfalarında linkler için tıpkı canlılarda olduğu gibi sonlu bir ömür süresi vereceğiz. Daha sonra İnternetin yapısının dünya ülkelerinin komşuluklarına, lisan ve kültürlerine ve ticari ilişkilerine bakarak nasıl gelişmekte olduğuna bakacağız. Bir örnek vermek gerekirse web-linkleri ve ağların fiziksel komşuluğu açısından ortan doğudaki bir ülkenin güney Amerika’daki bir ülkenin internet açısından ilişkisi ihmal edilecek kadar küçüktür. Bu kavramı ağların ilişkisel yapılarında kullanırken Peter R. Gould'un 1966 yılında ortaya attığı mentalite (anlayış) haritalarından faydalanarak mentalite ağları için uyguladık. Doğal olarak fiziksel bir ağın kullanıcılar açısından karşı düşen mentalite ağı fiziksel ağdan büyük değişikler arzeder. Yukardakine benzer bir örnek vermek gerekirse, Türkiye'deki bir internet kullanıcısının internet üzerinden New York Times gazetesini okuma olasılığı İngiltere’deki internet kullanıcısına göre ihmal edilebilir. Benzer şekilde İngiltere’deki ayni kişinin New York’ta yaşayan kişiye göre New York Times'ı internet üzerinden okuma olasılığı her ikisinin de ayni dili kullanmalarına karşın ihmal edilebilir. Burada anlatılanların ışığında Internet'in kaotik büyümesinde ağ yoğunluk ve coğrafik bölgeler arasındaki ilişki faktörünün önemli parametreler olduğu sonucuna varırız. Değişik modeller altında internetin nasıl büyümekte olduğu makalenin son bölümünde verilmiştir.Publication Open Access Sosyolojide Yeni Arayışlar: Kaos Teorisi'nin Sosyolojiye Sunduğu İmkanlar Üzerine Bir Deneme(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Kaçmaz, GökçeSon yirmi yılda üzerinde binlerce makale ve kitap yazılan, doğrusal olmayan dinamikleri ele alan Kaos Teorisi’nin bir süredir sosyolojik yaklaşımları da etkisi altına almış olduğu gözlenmektedir. Şöyle ki; çok boyutlu sistemlerin anlaşılmasında, modellenmesinde ve yorumlanmasında önemli avantajlar sunan Kaos Teorisi'nin sosyolojide bir değerler dizisi değişimine yol açtığına inanılmaktadır. Kaos Teorisi, bilim dünyasındaki hâkim gerekirci değerler dizisine kart bir meydan okuma şeklinde algılanmaktadır. Bu etkileşimin nasıl olacağı, Kaos Teorisi'ni temel alan modellemelerin sosyolojinin ele aldığı sorunlara tutarlı bir çözüm getirip getiremeyeceği cevaplanması gereken sorular arasında yer almaktadır.Publication Open Access Organizasyon kültürünün ve bireyler üzerindeki etkilerinin açıklamasında kaotik bir yol(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Ercil, Yavuz; Varoğlu, Demet; Basım, Nejat; Şensoy, S. EyüpÖrgüt kültürü, bu bakış la, bireylerin değerleri kökeninde kültürel algılamalarının toplamıdır. Örgüt içindeki her bir birey kendine özgü algılamalara sahiptir. Bireyler arasındaki etkileşim bireysel bakış açısını da etkileyen bir ortam yaratmaktadır. Sosyal değerler yaratan paylaşılmış bakış açıları aynı zamanda örgüt kültürünün de temelidir. Bu makale, bireysel bakış açısının kültürel etmen olan değerleri nasıl yarattığını incelemektedir. Bireysel bilişler arasındaki farklılıkları ortaya koyabilmek için 135 kişiye bir kelime araştırması yapılmıştır. Sonuçların kültürler arası etkileşime açık olup olmadığını anlamak için aynı çalışmanın Amerikan örnekleri üzerindeki sonuçlarıyla karşılaştırma yapılmıştır.Publication Open Access Kaotik Lorenz Sisteminin Yarı-Ayna Yapısı(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Uyaroğlu, YılmazBu çalışmada, yarı sarmalama uygulaması yapıldıktan sonra iki basit çeker birleştirilerek Lorenz çekerinin yarı-ayna yapısı elde edilmiştir. Çalışmada bu uygulamanın MATLAB programı ile gerçekleştirilmesinin yanı sıra Lorenz çekerinin oluşum yöntemi de anlatılmaktadır.Publication Open Access Sağlığın Tanımı: Başaçıkma(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Kesgin, Coşkun; Topuzoğlu, AhmetDünya Sağlık Örgütü anayasasında sağlık şöyle tanımlanmıştır: "Sağlık sadece hastalık ve sakatlığın olmayışı değil, bedence, ruhça ve sosyal yönden tam iyilik halidir." çalışma ve yaşam güvenliğinin sağlanamadığı, iş bulma olasılığının bulunmadığı, gelir dağılım dengesizliğinin yaratıldığı huzursuzluğun giderilemediği toplumlarda kişinin tam iyilik halinde olması olanaksızdır. Tam bir iyilik halinin oluşması biyolojik açıdan da mümkün değildir, daha çok iyi olduğumuz anların bütününden sağlıklı hali olarak bahsedilebilir. Homeostaz sürekli bir denge durumunu ifade eder, denge durumunda bile vücudumuzda milyonlarca kanser geliştirme potansiyeli olan hücre immün sistemimiz tarafından yok edilir. İyilik hali, kaotik bir sürecin denge halinde belirmesi ve anlık son çıktısı olabilmektedir. O zaman sağlığın tamamı bu duruma göre yeniden yapmak gerekir. Her biri, herhangibir ve aynı anda arızalanmaya hazır olanakların potansiyel bütününden başka bir şey değiliz. Zaten vücudun hayatı da karşıt güçler arasındaki bir an bile durmayan mücadeledir. O zaman sağlık "başaçıkmadır". Başaçıktığımız her an var olma olanağımızdan yararlanabiliriz.Publication Open Access Satranç ve Yapay Zeka Tartışmalarındaki Yeri(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Gültekin, Özgür1900'lerin ilk çeyreğinde mantıkçı pozitivistlerin fikirleri bilim, felsefe, müzik ve mimarlık gibi etkinliklerin dışında satrançta da yeni yaklaşımları doğurmuştur. Nimzovitzch ve Reti gibi ustalar, satrançta biçimselleştirilmiş kesin oyun stratejileri kurmaya çalışmışlardır. Bu çalışmalar, satranç için önemli olmasına rağmen, oyunun amacına yönelik sonlandırıcı bir çözüm elde edilemediği açıktır. Çünkü hamlelerin sadece içinde bulundukları varyantta değil de oyunun bütününde incelenmesiyle, kazanç veya kaybın doğrusal olmayan nedenselliğe bağlı olduğu söylenebilir. Bu bildiride satrancın başlangıç koşullarına duyarlılıkla bağlı bir oyun olduğu savunulacak ve başlangıç koşullarına duyarlılıkla bağlı oyunlarda, oyuncunun müzik, şiir, edebiyat, matematik gibi herhangi bir yeteneğinin oyundaki önemi tartışılacaktır.Publication Open Access Kelebek Kanadını Kimden Yana Çırpıyor ? Birleştirilmiş Bilimin Kıyısında Kaos ve Sosyal Bilimler(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Yeşilorman, MehtapHenüz birkaç yılını idrak ettiğimiz bu yüzyıl, yeni bir çağın başlangıcı kabul edilmektedir. Bu dönemin bir başlangıç noktası olarak algılanması, diğer alanlarda olduğu gibi, bilim alanında da değişimi öngörmesinden ileri gelmektedir. Diğer bir anlatımla, klasik dönemde olduğu gibi, modem dönem düşünce anlayışı da yerini yavaş yavaş yeni bir paradigmaya terk etmektedir. Söz konusu dönüşüm, modern döneme damgasını vuran pozitif ya da ampirik bilimlerin tahtını derinden sarsan eleştiriler üzerinde temellenmiştir. İşte, yeni dönem bilim anlayışının yarattığı teorilerden biri kaostur. Bugün farklı açılardan da olsa, gerek fen bilimlerinde ve gerekse sosyal bilimlerde kaos üzerinde tartışılmaktadır. Yeni paradigma bağlamında, fen bilimleri ile karşılaştırılmalı olarak sosyal bilimlerde kaos ve kaos tartışmalarının geldiği ya da birleştiği nokta, bu çalışmanın esas konusunu oluşturmaktadırPublication Open Access Kaos ve Karmaşanın Türk Romanında İşleniş Biçimleri(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Aydın, ErtuğrulRoman türünün, batı edebiyatında olduğu kadar, Türk edebiyatında da kaynaklık değeri azımsanmayacak ölçüdedir. Roman metinlerinin çeşitli bilim dallarına sağladığı aydınlatıcı işlev kadar roman teorisi, çeviri, metinler arasılık, anlambilim gibi alt bilim kollarına sağladığı yararlar on plana çıkmaktadır. Kaos ve kargaşa kavramlarını, 1872'den bu yana yazılan ve sayıları dört bini geçen Türk romanları arasında, edebi değeri yüksek olan, edebiyat bilim ve tarihinin önemsediği, modem Türk romanının başlangıcı sayılan ya da romanda bir dönüm noktası olan, bata olmak üzere, konumuza tipik model özellikleri gösteren örekleri ele almaya çalışacağız. Böylece, öncelikle, kaos ve kargaşanın, yazarromancı dünyasında, kahramanların ele alınış/işleniş biçimlerini saptayarak; konunun özümsenişi ve olay aktarımı, roman kahramanına yansıyan psikolojik atmosfer gibi kırılma noktalarını sergileyeceğiz. Tanzimat edebiyatının intibah, Araba Sevdası romanları ile Servet-i Fünün edebiyatının yol açıcı ve özgün örekleri arasında yer alan Mai ve Siyah, Eylül, Kırık Hayatlar, Aşk-ı Memnu gibi son derece sağlam örgülü ve arka plan odaklı romanların metinlerinden kaos merkezli çözümlemelere gideceğiz. Bunun dışında, Cumhuriyet devri romancılığımızı, özelikle, ülkemizde Bergson çevirilerinin yayımlanması sonrasında, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Fahim Bey ve Biz, Matmazel Nora/ya 'nın Koltuğu son dönem-çağdaş Türk edebiyatının Orhan Pamuk imzalı Sessiz Ev, Yeni Hayat ve Benim Adım Kırmızı romanlarımda yoğunluk gösteren kaos konusunu yer alış biçimlerini ele alacağız.Publication Open Access Sağlık Sektöründe Dış Kaynak Kullanımı(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Ecerkale, Kubilayİşletmeler hızla değişen piyasa koşullarında faaliyetlerini sürdürebilmek, sektörde söz sahibi olabilmek için büyük zaman ve paralar sarf ederler. Küresel rekabet ortamında mevcut işletme yapısına günün koşullarına uydurabilmek ve geleceğe hazırlamak son derece önemlidir. Dış kaynak kullanımının önemi, stratejik bir yönetim aracı olarak iletmelere bu konuda yardımcı olmasından kaynaklanır. Çalışmada stratejik yönetim araçlarından dış kaynak kullanımı ele alınmış ve sağlık sektöründe gerçekleştirilen dış kaynak kullanımı uygulamaları hakkında bilgi verilmiştir. Dış kaynak kullanımı uygulamalarının gerçekleştirildiği birçok sektör içerisinde sağlık sektörünün seçilmesinde, bu sektörün hizmet sektörü olmasının yanı sıra uygulamaya son derece elverişli olması da etkili olmuştur. Bu çalışmada bir kamu hastanesinde gerçekleştirilen dış kaynak kullanımının uygulamalarının hizmet kalitesi ve çalışan tatmini düzeyinde etkisi de arattırılmıştır.Publication Open Access Chaos Theory and Stoppard's Arcadia(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Antakyalıoğlu, ZekiyeThis study aims at presenting how Chaos Theory can be held in a work of art, especially in the hands of Tom Stoppard, who is a very renown British playwright. Chaos and Chaotic Systems may sound to be the main areas of interest of the disciplines like mathematics and physics, however, Chaos Theory stands for the matrix of Postmodern theory and art as well. Chaos Theory illustrates the very essence of almost all plays of Stoppard because the main question he has been dealing with is: "Is there a system behind the absurdity of existence?". This theory attracts Stoppard mostly because it asks the same question. Stoppard, as an artist deals with human being and meaning of its existence. In Arcadia, he tackles this subject matter relating it to concepts like bifurcation, entropy and second law of thermodynamics. He moulds these scientific concepts with the idea of history, love and the irreversibility of time in two distinct time periods. Some of the scenes take place in 1800s, whereas others in 1990s. Stoppard, in a way, wants to demonstrate that however much physics and literature sound remote, they still deal with the same problems and concerns related to existence.Publication Open Access Yönetimde Kaos(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Mutlu, Ahmet; Sakınç, İlkerBu çalışmada, Kaos kuramının mekanik bilim paradigmasına karşıt olduğundan hareketle, kaotik yönetim yaklaşımının da mekanik yönetim anlayışına karşıt olduğu düşüncesi savunulmaktadır. Çalışmada, mekanik yönetim anlayışına karşı kaotik yönetim yaklaşımının nasıl bir yönetim anlayışı öngördüğü irdelenmektedir.Publication Open Access İşletmelerde kaos yönetimi(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Dereli, Türkay; Durmuşoğlu, Alptekin; Kanat, ŞenolDeğişen teknoloji ve yönetim felsefeleri, getirdikleri çözümlerin yanı sıra işletmelerde yeni problemlerin kaynağı olabilmektedir. işletmeler, çalışanlardan daha fazla bilgi ve iletişim kanalıyla çalışmayı başarabilme, daha çok işi daha kısa sürede yapabilmeyi talep eder olmuştur. Bu talep, bilgi ve iletişim kanallarının çeşitliliğinde artı ile rekabetçi iş gücü piyasasının sonucu olarak ortaya çıkmıştır. işletmelerde kaos yönetimi farklı bir anlam kazanarak, kaosun doğasını anlamaya çalışmak, önlemler almak, rasyonel çözülmeler aramak, gerekli mücadele eskizlerini doğru zamanda kullanmak olarak ortaya konulmuştur. Bu çalışmada yoğun rekabetin yaşandığı iş ortamlarında, kaos yönetimi dahilinde ele alınabilecek yönetimsel araçların neler olduğu ve bu araçların birbirleriyle etkileşimi (zaman yönetimi, değişim yönetimi vb.) üzerinde durulmuştur. Ofis ortamındaki kaosun yönetimi için gerekli eskizler, proje ve değişimin oluşturabileceği kaos eskizleri detaylandırılarak aralarındaki ilişkiler ortaya konulmuştur.Publication Open Access Muharebe Sahası Bilişim Sistemleri ve Kaos(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Tavukçuoğlu, Cengiz; Tokat, Ali Osman; Onur, Aziz; Dindar, HüseyinKaos Teorisi, küçük değişikliklerin ileride büyük değişikliklere yol alabileceğini söyleyen bir teoridir. Kaos Teorisi içi n verilen en yaygın örnek "Kelebek Etkisi”dir. Teoriye göre Brezilya’da kanat çırpan bir kelebeğin yaratmış olduğu hava akımı diğer etkileşimlerle bir araya gelerek Meksika'da bir fırtınaya sebep olabilecektir. Düzensizlik de bir düzendir ve zaman içerisinde düzen ve düzensizlik birbirlerinin yerlerini alacaklardır. Düzensizliğin değişmez olmadığı, düzensizliğin yerini düzenin alacağı ise bir diğer önermesidir. Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir ve yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir. Savaşın da kendi başına bir kaos olduğunu söylemek yanlı bir ifade olmayacaktır. Teknolojik gelişmeler muharebe alanında her zaman bir kuvvet çarpanı olarak karşımıza çıkmıştır. Askeri ihtiyaçların lokomotifliğini yaptığı teknoloji yarışında kaydedilen gelişmelerin doğal sonucu olarak muharebe alanının karmaşıklığını da artırmıştır. Silahların menzilinin uzaması ve isabet yüzdelerinin yükselmesi muharebe alanının boyutlarını da genişletmiştir. Eskinin meydan muharebelerinin yerini "Asimetrik Savaş" ve "Bilgi Harbi" almıştır. Teknolojik değişimlerin tetikleyicisi, yaşam içerisinden çıkan ihtiyaçlardan ziyade, muharebe alanındaki birliklerin ihtiyaçları olmuştur. Radarlar tarafından tespit edilmemek maksadıyla bulunan ve savaş uçaklarında kullanılan teflonun daha sonra mutfaklarımızdaki tavalarda kullanılması buna çarpıcı bir içirmektir. Bunun yanında İnternet’in başlangıçta Amerikan Savunma Bakanlığında, daha sonra sivil maksatlı kullanılmadığı da söyleyebiliriz. Bilgi teknolojilerinin savaş ortamında yeni bir çağı başlatan devrimsel gelişmelere yol açtığı görülmektedir. Yüksek çözülümlü, geniş kapsama alanına sahip uydular, insansız hava araçları, robotlar, uzaktan atılan ve yüksek vuruş ve tahrip gücüne sahip silahlar, gece görüşü, görünmezlik (stealth) teknolojisi, otomatik hedef teşhis olanakları ve 5'inci nesil bilgisayar ağları bu gelişmelerin sadece birkaçıdır. ABD ordusunun başı çektiği bu teknoloji yanında TSK de dünyanın diğer orduları gibi gelişmeleri yakından takip etmektedir. Daha gelişmiş silah sistemlerinin kullanılması bir mecburiyet haline gelmiştir. Artık komutanlar muharebe sahasının resmini kesin ve net şekilde görmek suretiyle karar destek sistemlerin de yardımıyla daha isabetli kararlar verme avantajına sahiptir. Bilişim teknolojileri avantajlarının yanında bazı dezavantajları da beraberinde getirmektedir. Bu dezavantajların ilki yarattığı bağımlılıktır. Halen savaş gemileri ve savaş uçakları seyirlerini GPS ve diğer navigasyon imkânları ile yürütmektedirler. Ancak kısa süre için bile olsa bu hizmetin kesintiye uğraması, klasik yöntemlere (harita, pusula) dönmeyi gerektirecektir. Bunun yanında bağımlı olunan teknoloji personelin klasik yöntemleri kullanma yeteneğini de köreltmektedir. Bu da muharebe alanında kaosun başlangıcı olacaktır.Publication Open Access Fractal Properties Of Earthquakes In Marmara(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Ceylan, SavaşMany geophysical phenomena such as frequency-size distribution of earthquakes, faults, and fractures show multifractal properties. Having fractal distribution requires that number of objects larger than a specified size has power-law dependence. Using power-law relations for statistics of seismicity is not a new subject in geophysics. The Gutenberg and Richter's b-value, which is a good example, defines a relationship between occurrence rates and magnitudes of earthquakes and has been used as the indicator of seismic activity. This study aims to better understand the occurrence systems of earthq uakes around Marmara Sea and the seismic behaviour of the investigation region, by means of multifractals and b-valuePublication Open Access Zaman Skalasında Mimarlık Dinamik Sistemler(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Ufuktepe, Ünal; Dündar, Veli; Kahraman, SevcanZaman Skalası, reel sayıların herhangi boş olmayan kapalı bir alt kümesidir. Zaman skalasında kalkülüs, ilk olarak 1989 yılında Stefan Hilger tarafından bulunmuştur, matematikte buna kısaca sürekli ve ayrık durumların birleştirilmesi denir. 1990'dan beri zaman skalası üzerinde birçok bilim alanında çalışmalar yapılmış ve bu konu oldukça yaygın ve popüler hale gelmiştir. Biz bu çalışmada sürekli ve ayrık dinamik sistemlerin zaman skalasında genelleştirilmesine yer verdik.Publication Open Access Rölativistik Sistemlerde Kaos ve Simetri(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Aslan, Özden; Onbaşlı, ÜlkerKaos kavramı, kaçınılmaz olarak başlangıç koşullarına bağlı bir sistemdeki olasılık yoğunluğunun zamanla değişimi nedeniyle sistemin bir düzenden baka bir düzene geçişi düşünülebilir. Bu bağlamda bakıldığında, rölativistik bir sistem olan süperiletkenler kaotik durum sergilenmesine iyi öreklerden biridir. İkinci dereceden faz geçişine sahip olan süperiletken sistemler kritik kuantum kaos olarak nitelendirilebilecek bazı kritik noktalara sahip sistemlerdir. Kritik kuantum kaos olgusu, Quasi-periyodik sistemlerde, etkileşen iki elektronl u sistemlerde ve fraktal matrislerde yaygındır. Quasi-parçacık ve fononlar arası mükemmel harmoniye iyi bir örnek olan yüksek sıcaklık süperiletkenleri, referans sistem alınarak kaotik geçişler incelendiğinde, iki ana kaotik geçişi noktasına sahip olduğu görülür. Bu noktalar, normal iletken halden süperiletken duruma geçişi noktası olan kritik Meissner sıcaklığı (Tc) ve açısal momentumun yon değiştirdiği paramagnetik Meissner sıcaklıklarıdır(TPMo). Her iki halde de kristallografik simetri yani uzay simetrisi korunmaktadır. Ancak, paramagnetik Meissner sıcaklığında zamanın geri döndürme simetrisinin (time reversal symmetry) kırıldığı anlatılmıştır. Kuantum mekaniksel olarak; normal iletken haldeki sistemi betimleyen s dalgası, birinci kaotik geçişi noktası olan Meissner sıcaklığında d-dalgası halini alır. TPMo'de spin-orbit etkileşimi ile orbital akımların yön değiştirmesi söz konusudur. Bu durum, zaman geri dönüşüm simetrisinin kırıldığı nokta olarak, sistemin ikinci kaotik geçişi olarak betimlenmektedir. Mutlak sıfırdan başlayarak sıcaklık Meissner sıcaklığının üzerine yükseltildiğinde, sistem sırasıyla Bose-Einstein ve Fermi-Dirac olasılık dağılım fonksiyonlarına uyar.Publication Open Access Lojistik Harita ile Rasgele Sayı Üretilmesi ve İstatistiki Yöntemlerle Sınanması(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Özkaynak, Fatih; Özer, A. BedriRasgelelik günlük yaşamda insanlığı kuşatmıştır. Günümüzde rasgele sayılara şifreleme, güvenli haberleşme vb. birçok alanda ihtiyaç duyulmaktadır. Bunun için sahte rasgele sayıları üreten algoritmalar kullanılmaktadır. Ancak adından da anlaşılacağı gibi bu sayılar kestirilebilirler, çok güvenli değillerdir ve kaçınılmaz olarak rakamların kendilerini tekrar etmeleri için önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bu çalışmada kestirilebilirliğin ve tekrarlama frekansının azaltılması için rasgele sayı üretiminde kaotik bir sistem olan lojistik harita kullanılmıştır. Kullanılan yöntemin geçerliliği Ki Kare ve Kolmogorov - Simimov testleri ile sınanmıştır. Yapılan testler sonucu sahte rasgele sayılar üreten diğer yöntemlere göre daha iyi sonuçlar gözlenmiş ve önerilen yöntemin geçerliliği bu testlerle gösterilmiştir.Publication Open Access Yaşamımızı Çevreleyen İlginç Geometrik Şekiller: Fraktallar(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Doğan, Rüya; Genç, MügeBu çalışmada, Mandelbrot Fraktalı kullanılarak yeni bir fraktal oluşturulup, elde edilen şeklin bir fraktal olduğunun ispatlanması amaçlanmıştır. Çalışma, Özel Eyüboğlu Lisesi 11.sınıf öğrencilerinden Ayşegül BAYAR, Valya HUBEŞ, Merve AKIN ve Ece DEMİRCİ tarafından Matematik öğretmenleri rehberliğinde tamamlanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde, UltraFraktal 4 programı kullanılarak denemeler yapılmış, fraktalın formülü elde edilmiştir. Öteleme işlemleri aritmetik olarak gösterilmiştir. Daha sonra elde edilen şeklin boyutu, çevresi ve alam hesaplanmıştır. İlk öteleme sonucunda elde edilen şekil 2 boyutludur. Ötelemeler sonucunda elde edilen şeklin boyutunun 2'ye yakın bir rasyonel sayı olduğu bulunmuştur. Sonuç olarak, sınırlı alanda, sonsuz uzunlukta bir geometrik şekil elde edildiği, şeklin boyutunun rasyonel sayı olduğu gösterilmiştir. Yapılan literatür araştırmaları sonucunda, elde edilen fraktalın şeklinin daha önce mimaride kullanıldığını bulunmuştur. İtalya'da bulunan "Del Montee" kalesinin yapısı elde ettiğimiz fraktalla uyum içindedir. Ancak, kuşkusuz ki kalenin yapımında sonsuz bir ötelemeden söz edilemez.Publication Open Access Yolak bağımlı teori ışığında Türkiye'de temel sağlık hizmetlerinin sunumunda kilitlenme(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Topuzoğlu, AhmetYolak bağımlı teori geçmiş kararların ve tarihi durumların bugün ki uygulamaların karar alma süreçlerini etkilediğini ortaya koymaktadır, ve kaos kuramının başlangıç koşullarına hassas başlangıç özelliğini içerir. Bu teoriyi uyguladığımızda Ülkemizde koruyucu sağlık hizmetleri uygulamalarının ve toplum sağlık gelişiminin bir türlü gerçekleşmesinin nedenleri açıklanabilmektedir. Sağlık hizmetlerinin uygulanmasında baştan beri altyapı yatırımlarının yapılması için kaynakların ayrılmaması, özellikle tedavi edici hizmetlerin getirdiği kısa dönem karlar, ilaç ve sağlık alanındaki teknoloji şirketlerinin karları, sistemin koruyucu hizmetler ve sağlığın geliştirilmesi yönünde gelişmesini ve çalıştırılmasını engellemektedir. Geçmişte ve günümüzde alışılmakta olan artan getirilerin belirleyici olduğu kararların sonucunda, sağlık hizmetleri geri bir hizmet sunumu teknolojisine kilitlenmektedir.Publication Open Access Doğadaki Fraktallar(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Kavlak, İlkanDoğada gözlediğimiz sistemlerde ortak bir yapı, temel bir benzeşim olmakla birlikte bu karmaşık yapıyı lineer (çizgisel ve sürekli) denklemlerle ifade etmek mümkün değildir. İlk bakışta çok karmaşık gibi görünen pek çok doğa olayı oluşturan ortak bir tabanın bulunduğu görüşü artık kaçınılmaz bir gerçek olarak beliriyor. Bu tabanın adına matematikçiler, kesirli boyut içerdiği için, 'Fraktal' demişlerdir. Fraktal yapıları oluşturan matematiğin kökeninde lineer olmayan bir denklemin kendi içinde 'iteratif’ sürekli tekrarı bulunur. Bu tür fraktal yapılara örnek olarak gökteki bulutları, ağaçları dal ve yapraklarının, hatta akciğerin içyapısını dahi gösterebiliriz. Bir baraj gölünün görünümü yâda bir kar tanesinin yapısı yâda bir atmacanın avını yakalamak için giriştiği mücadelede bir fraktal yapı ortaya koyduğunu görebiliriz. Yaptığımız poster çalışmasında da bu konulan işleyeceğiz ve fraktal çeşitlerine değineceğiz.