Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Öğrenci Yayınları
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/8084
Browse
Browsing Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Öğrenci Yayınları by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 65
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Restricted Temel Hak ve Özgürlüklerin Kötüye Kullanılması Yasağı(Seçkin Yayıncılık, 2012) ÇİFTCİOĞLU, CENGİZ TOPELTemel hak ve özgürlükler kavramı; ulusal ve uluslararası metinlerde çoğu zaman hiçbir ayrım yapılmadan tamamen es anlamda kullanılan kisi hakları, kamusal haklar, insan hakları, temel haklar, kamu özgürlükleri ve vatandaslık hakları gibi terimlerle de açıklanan teorik olarak bütün insanlara tanınması gereken ideal haklar listesini ifade eder. Liberal demokrasilerdeki klasik özgürlük anlayısında temel hak ve özgürlükler tamamen sınırsız (mutlak) bir niteliğe sahiptir. Çağdas demokrasilerde ise, düsünce özgürlüğü dısında sınırsız özgürlük bulunmamaktadır. Gerçekten özgürlüklerin var olabilmesi ve kisi yönünden pratik bir değer tasıyabilmesi için bir takım kayıtlarla çerçevelenmesi yani düzenlenmesi gerekmektedir. Ancak demokratik bir toplumda temel hak ve özgürlükler sınırlandırılırken bu sınırlandırmanın da sınırları vardır. Bu sınırlandırma sınırsız, keyfi ve temel hak ve özgürlükleri bütünüyle yok edici nitelikte olamaz. Temel hak ve özgürlüklerin varlığının ve tanınmasının doğal sonucu onların kullanılmasıdır. Diktatörlükler temel hak ve özgürlükleri anayasa üzerinde tanırlar, ancak bu hakların kullanılmasını çesitli sınırlamalar ve idari tedbirlerle engellerler. Sınırsız, mutlak özgürlük kavramı toplum ve devlet hayatı içinde yer alamaz. Anayasa ya da kanunlarda herhangi bir özgürlüğe yönelik hiçbir sınırlama nedenine yer verilmemis olsa bile, özgürlüğün kendi yapısından kaynaklanan objektif (nesnel) sınırları vardır. Bu çalısmada esas itibariyle; 1982 Anayasasının 14. maddesinde düzenlenen temel hak ve özgürlüklerin kötüye kullanılması yasağı incelenmistir. Ancak konunun sistematiği bakımından temel hak ve özgürlüklerin sınırlandırılması, buna iliskin ilkeler, temel hak ve özgürlüklerin durdurulması ve temel hak ve özgürlüklerin korunması konuları da ana hatlarıyla ele alınmıstır.Publication Metadata only Genel İşlem Şartları ve Denetlenmesi(Seçkin Yayıncılık, 2012-07) Bağrıaçık, Safiye Nur; 258070Modern ekonomik yaşamın ve teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte günümüzde finans kurumları, sigorta şirketleri gibi kurumlar başta olmak üzere müşterilerine bireysel sözleşmelerden önce bugün standart (tip) sözleşmeler olarak adlandırılan genel işlem şartları, diğer bir ifade ile de genel koşulları içeren sözleşmeler imzalatmaktadırlar. Bu durum da genel işlem şartları kavramını günlük hayatta çok karşılaşılan ve önemli bir konu haline getirmiştir. Genel işlem ile ilgili olarak Türk hukukunda uzunca bir süre bir hukuki düzenleme eksikliği varolmuştur. 2003 yılında Türk Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ardından Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik ile yapılan düzenlemeyle eksiklik giderilmeye çalışılmıştır. Nihayet 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunumuz ile genel işlem koşulları kavramı açık bir hukuki düzenlemeye kavuşturulmuş oldu. Çalışmada genel işlem koşulları hakkında genel bir bakış sergilendikten sonar genel işlem koşullarının denetlenmesine yer verilecek ve son bölümde içerik denetimi aktarılarak çalışma sonlandırılacaktır.Publication Restricted Karayolları Trafik Kanunu’na Göre Araç İşletenin Hukuki Sorumluluğu(Seçkin Yayıncılık, 2016) SİVRİ, AHMETMotorlu araçların zarara her an yol açma potansiyellerinden dolayı trafik kazalarından kaynaklanan sorumluluk halini, bir tehlike sorumluluğu olarak görmekteyiz. Araç işletenin sorumluluğu tehlike sorumluluğunun en çok karşılaşılan bir konusuolup 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nda özel olarak düzenlenmiştir.2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu, on üç bölüm, 138 maddeden oluşmaktadır. Hukuki sorumluluk ve sigorta sekizinci kısımda yer bulmuş ve beş bölüme ayrılmıştır:birinci bölümde (KTK. m.85-90) işleten ve araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin hukuki sorumluluğu, ikinci bölümde (KTK. m.91-100) sigorta, üçüncü bölümde(KTK. m.102-107) özel durumlar, dördüncü bölümde (KTK. m.108) garanti fonu (güvence hesabı), son bölümde (KTK. m.109-111) ise ortak hükümler olan zamanaşımı, yetkili mahkeme ve sorumluluğa ilişkin anlaşmalar düzenlenmiştir.Publication Restricted Aşırı Yararlanma(Seçkin Yayıncılık, 2016) BİLİÇ, YARGILiberal hukuk sistemlerindeki Borçlar Hukuku'nun en temel ilkelerinden olan sözleşme özgürlüğünün gereği taraflar kendi aralarında sözleşme yaparken edim ve karşı edimlerini serbestçe belirleyebilecek olup bunun için bir denge de gözetmeyebilir- ler. Ancak sözleşmelerin kuruluşu sırasında edimler arasında her ne kadar ekonomik bir dengenin olması kural olarak zorunlu olmasa da edimler arasındaki dengesizliğin aşırı olduğu hallerde zayıf olan tarafı korumak amacıyla hukuk sistemlerinde belli sınırlama- lar getirilmiştir. Eski adı ile gabin, şimdi ki 6098 Sayılı TBK'da Aşırı Yararlanma olarak geçen kurum ile değinilen sınırlamanın mahiyetini daha iyi anlayabilmek adına yapılan ayrıntılı incelemelerimizi bu çalışmamızda sunmuş bulunmamaktayız.Publication Restricted 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’na Göre Adam Çalıştıranın Sorumluluğu(Seçkin Yayıncılık, 2016) ATEŞ, ZEHRA GİZEMAdam çalıştıranın sorumluluğu kusursuz sorumluluk hallerinden biridir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda İstihdam Edenlerin Mes’uliyeti olarak düzenlenen mad- de, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda Adam Çalıştıranın Sorumluluğu olarak düzen- lenmiştir. Maddeye eklenen yeni fıkrada adam çalıştıranın organizasyon sorumluluğu düzenlenmiştir. Çalışmamızda TBK md. 66’nın düzenleniş biçimi, uygulama şartları ve adam çalıştıranın sorumluluğunun hukuki sonuçları ele alınacaktır.Publication Restricted Anayasa’ya Aykırı Bir Vergi Örneği: Bina Vergisi(Seçkin Yayıncılık, 2016) CANGÜLOĞLU, YASEMİNServet vergisinin bir alt türü olan emlak vergisinde, bina vergisinin matrahının tespit edilebilmesi, Türk Vergi Sistemi’ndeki pek çok vergiden farklı olarak, beyana dayalı değildir. Bu çalışmamızda bina vergisi matrahının belirlenmesinde bir kıstas olan bina met- rekare normal inşaat maliyet bedellerinin, Maliye, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından belirlenmesi ve ilgili bakanlıklar tarafından belirlenen bu bedellere karşı da yalnızca Türkiye Ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği tarafından dava açılabile- ceğini kabul eden, Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 49 maddesinin (a) fıkrası, Anayasa’nın 73. maddesinde düzenlenen yasallık ilkesi ile yine Anayasa’nın 36. maddesinde düzenlenen hak arama hürriyeti açısından değerlendirilerek ele alınmaya çalışılacaktır.Publication Restricted Türk Ceza Kanununda Meşru Savunma(Seçkin Yayıncılık, 2016) YAKUT, MUHAMMEDCeza Kanunları genel ve soyut normlar içerdiği için bir davranışın ceza- landırılabilirliğinin her somut olay için belirlenmesi mümkün değildir. Belirlilik ilkesi- nin gereği olarak, bir eylemin suç say ılabilmesi için ceza kanunlarında açıkça hüküm bulunmalı; hangi unsurların gerçekleşmesiyle suçun ortaya çıkacağı ve yasak davranışın sonucunda hangi yaptırımının uygulanacağı açıkça belirlenmelidir. Bunun sonucunda ceza hukuku bak ımından hukuka aykırılık belirli bir hale gelmekte ve önceden öngörü- lebilmektedir. Ceza Hukuku, hukuka aykırılıkların hangi hallerde hukuka uygun bir hale dönüşeceğini de belirlemek durumundadır. Ceza Kanunumuzun belirledi ği bir hukuka uygunluk hali de meşru savunmadır. Bu çalışmamızda giriş bölümünde meşru savunma kavramı öğretideki ve uygulamada- ki görüşler dikkate alınarak açıklanmış, meşru savunma kurumunun tarihsel serüveni hak- kında genel bilgilere yer verilmiştir. Meşru Savunmaya konu olabilecek haklar kısaca belir- tilmiş, Eski Türk Ceza Kanun’unda düzenlenen meşru savunma genel olarak işlenmiştir. İkinci kısımda meşru savunmanın saldırıya ve savunmaya ilişkin şartları, Yargıtay ve öğretideki görüşlerden yararlanılarak yer verilmiştir. Meşru savunma sırasında öngörülen s ınırın a şılması meselesine de genel hatlarıyla değinilmiş, Ceza Muhakemesi açısından meşru savunmanın sonuçları değerlendirilmiştir. Son kısımda çalışma hakkında genel bir değerlendirme yapılmış, meşru savunma- nın kötüye kullanımına da kısaca değinilmiştir.Publication Restricted Alacağı Devredenin Garanti Sorumluluğu ve Garanti Sorumluluğunun Faktoring Sözleşmelerindeki Görünümü(Seçkin Yayıncılık, 2017) BİLGİÇ, YARGIÖzel hukuka dayalı, üçlü taraf ilişkilerinin bir türü olan alacağın devri, de-vamlı gelişen ve değişen sosyo ekonomik dünyada kişi ve kurumların nakit para ihtiya-cını sağlaması amacıyla işlev gösteren bir müessese olup günümüzde faktoring şirketle-rinin alacağın devri anlaşmalarında sıkça görülmektedir. Bu uygulama gereğince şahısve/veya kurumlar alacaklarını faktoring şirketlerine devreder, nakit para ihtiyaçlarınıkarşılarlar. Geçmiş hukuk sistemlerinde şahsa bağlı borç olma özelliğini koruyan alaca-ğın devri, günümüzde bağımsız bir borç ilişkisi olarak karşımıza çıkmış, ama üçlü tarafilişkisi olması dolayısıyla devredilen alacağın doğmamış veya ileride doğmayacak ola-bilmesi ya da geçmişte doğmuş alacağın devir anında son bulmuş olması risklerini be-raberinde getirmiştir. Aynı zamanda alacağı devralanın borçlu şahsın ödeme gücündenyoksun olmasıyla karşılaşması da olasılıklar içerisindedir. Bu sorunlar karşısında çeşitlimevzuatlarda problemleri çözmek amacıyla bazı düzenlemeler yapılmış ve biz de bumakalede alacağı devredenin garanti sorumluluğu müessesenin daha iyi anlaşılmasınısağlamak adına ilginç çözüm önerileri getirmiş kanuni düzenlemeleri incelemekteyiz.Publication Restricted İyi Niyetli Sebepsiz Zenginleşenin Geri Verme Borcunun Sınırlandırılması Sorununun Yargıtay Kararları Işığında Değerlendirilmesi(Seçkin Yayıncılık, 2018) Kuzgun, Şerife; KUZGUN, ERSANSebepsiz zenginleşme TBK 77-82. maddeleri arasında düzenlenmiş oluphaklı bir neden olmaksızın bir kimsenin malvarlığının başka bir kimsenin malvarlığıaleyhine çoğalmasıdır. TBK m.79/1’e göre, iyi niyetli sebepsiz zenginleşenin geri vermeborcunun kapsamı, fiilen elde ettiği zenginleşme değil de geri istenme anında malvarlığındamevcut bulunan, henüz elden çıkarmadığı zenginleşme miktarıdır. Çalışmanınamacı TBK 77. maddede düzenlenen sebepsiz zenginleşmenin özellikle iyi niyetlisebepsiz zenginleşenin geri verme borcunun sınırlandırılmasına ilişkin kısmını hukuksalaçıdan ve güncel Yargıtay kararları çerçevesinde değerlendirmektir. Yargıtay HukukDaireleri arasında, iyi niyetli sebepsiz zenginleşenin geri verme borcunun sınırlandırılmasıkonusunda görüş ayrılıkları mevcut olup Yargıtay 3., 7, ve 22. Hukuk Daireleri’ninkararlarında “iadesi gereken borç para borcu olduğunda, iadesi zamanında borçlununelinden çıkmış olması veya harcanarak tükenmiş olmasının borçlunun iade yükümlülüğünüortadan kaldırmayacağı” görüşünün ağırlık kazandığı, Yargıtay 4. ve 9.Hukuk Daireleri kararlarında ise “iadesi gereken borç para borcu olduğunda takdir yetkisininkullanılmasında sosyal içerikli saiklerin etkili olduğu görülmektedir. Çalışma ilebirlikte iyi niyetli sebepsiz zenginleşenin geri verme borcunun hangi kriterler dikkatealınarak sınırlandırılabileceği Yargıtay’ın son dönemde vermiş olduğu kararlar ile birlikte değerlendirilmiştir.Publication Metadata only Vergilendirme Yetkisinin Uluslararası Alanda Sınırları(Maliye Hesap Uzmanları Derneği, 2019) ŞİMŞEK, MEHMETVergilendirme yetkisinin egemenlik hakkından kaynaklanması nedeniyle teorik olarak sınırsız olduğu ve birbaşka devlet ya da otoritenin, diğer bir egemen devlet sınırları içinde vergilendirme yetkisi kullanamayacağıdüşünülebilir. Ancak, pek çok değişik uluslararası örgütün oluşturulduğu, uluslararası ilişkilerin ve ticaretinçok geliştiği ve kolaylaştığı günümüzde vergilendirme yetkisinin sınırsız ve kesinlikle devredilemez olduğunusöylemek pek mümkün değildir.Bu çalışma iki bölümden oluşmakta olup, birinci bölümde kısaca verginin tanımı ve özelliklerine değinilecektir. İkinci bölümde ise devletin vergilendirme yetkisinin ulusal sınırlarına kısaca temas edilecek, ardından,çifte vergilendirmeyi önleme antlaşmaları, diğer uluslararası antlaşmalar ve uluslararası vergiler yoluylavergilendirme yetkisinin uluslararası alandaki sınırları incelenecektir.Publication Open Access Personel Güçlendirmenin İş Yaşamında Yalnızlık Üzerindeki Etkisinde Kişilik Özelliklerinin Aracılık Rolü(ADAMOR Toplum Araştırmaları Merkezi, 2019) SEVER, EMİNE; PAKSOY, MAHMUTBu araştırma, personel güçlendirmenin iş yaşamında yalnızlık üzerindeki etkisinde, kişilik özelliklerinin aracılık rolünü ortaya çıkarmayı hedeflemektedir. Bu amaçla, İstanbul, Hatay, İzmir, Kocaeli ve Zonguldak’da Ana Metal Sanayi, İmalat, Eğitim, Toptan ve Perakende sektörlerinden çalışanlar araştırmaya dâhil edilmiştir. Nicel yöntemlerle elde edilen veriler, SPSS programı kullanılarak bir dizi regresyon analizine tabi tutulmuştur. Analiz sonucuna göre, personel güçlendirme (yapısal güçlendirme) ile iş yaşamında yalnızlık arasındaki ilişkide, sorumluluk ve duygusal denge kişilik özelliklerinin kısmi ara değişken rolü üstlendiği tespit edilmiştir. Ayrıca, değişkenlerin alt boyutları arasındaki ilişkiler açısından da aracılık rolü incelenmiş ve bu yönde tespitler elde edilmiştir. Dikkat çekici bir bulgu olarak uyumluluk kişilik özelliği, güçlendirmenin “bilgi” boyutu ile yalnızlığın “sosyal arkadaşlık” boyutu arasında tam ara değişken rolü üstlenmiştir. Demografik özelliklerden yaş, kıdem, eğitim, personel statüsü ve sektöre göre, gruplar arasında anlamlı farklılıklar olması da önemli bir tespit olarak görülmüştür.Publication Metadata only Türk Ceza Kanunu’nda Göçmen Kaçakçılığı Suçu(Kadir Has Üniversitesi, 2019) BAHADIR, BUSENAZTarihin ilk çağlarından itibaren insanlar, bireysel ya da topluluk olarak çeşitli nedenlerle göç etmektedirler. Bunlardan en önemlileri ekonomik sebepler, daha iyi şartlarda yaşama isteği, savaşlar, iklim koşulları gibi nedenlerdir. Bunun sonucunda bireyler hedef ülke olarak belirledikleri ülkelere gitmek için, maddi bir çıkar karşılığında bu işi üstlenen kişi ya da örgütlerle anlaşmaktadırlar. Yasadışı göçler uluslararası toplum düzenini ve devletlerin sınır güvenliklerini tehdit ettiği için, uluslararası sözleşmeler ve ek protokollerle bu problemlerin önlenmesi amaçlanmıştır. Uluslararası sözleşmelerin getirdiği yükümlülüklerle birlikte, mülga 765 sayılı TCK’nın 201/a. maddesinde ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Uluslararası Suçlar” başlıklı kısmında yer alan 79. maddesinde “Göçmen Kaçakçılığı Suçu” düzenlenmiştir. Bu suçun inceleme konusu yapılmasındaki amaç, konuya ilişkin çalışmanın sınırlı sayıda olması ve özellikle son 5 yıldır ülkemizin ana gündemlerinden birini oluşturmasıdır. Çalışmamız 765 sayılı ve 5237 sayılı TCK’da düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunun karşılaştırılmasıyla birlikte suç tipi incelemesinden oluşmaktadır.Publication Restricted Haksız Tahrik Kurumu Üzerine Bir İnceleme(Seçkin Yayıncılık, 2019) BIKMAZ, RAİFHaksız Tahrik, failin bir suçu, mağdurun hukuka aykırı eylemlerinin kendisinde doğurduğu öfke ve derin elemin etkisi altındayken işlemesi halinde dikkate alınması icap eden bir Ceza Muhakemesi Hukuku kurumudur. Türk Ceza Hukuku’nda, haksıztahrik bir genel düzenleme olarak kaleme alınmıştır dolayısıyla şartlarının vuku bulduğutüm durumlarda uygulanması (Haksız Tahrik’in uygulanması doğası gereği imkansızolan durumlar hariç olmak üzere) gerekir. Mukayeseli Hukuk penceresinden bakıldığında,bazı hukuk sistemlerinde bir genel düzenleme olarak kaleme alınan haksız tahrikdiğer hukuk sistemlerinde ise özel düzenleme olarak belirli suçlar için düzenlenmiştir.Ancak genel düzenleme olarak düzenlenmediği sistemlerde dahi verilecek makul cezanınbelirlenmesinde dikkate alınması gereken bir durum olduğu Kabul edilmektedir.Bu çalışmamızda, failin bir suçu mağdurun eylemlerinin psikolojik etkisi altındaiken işlemesi; Haksız Tahrik’in bir genel düzenleme olarak düzenlenmesinin gerekliliğive son olarak Haksız Tahrik’in mukayeseli hukuktaki uygulaması inceleme konusu yapılmıştır.Publication Open Access Genetiği Değiştirilmiş Organizmalara (GDO) İlişkin Avrupa Birliği’ndeki Yasal Düzenlemeler(Okur Yazar Derneği, 2020) ATEŞ, ZEHRA GİZEMGenetiği değiştirilmiş organizma (GDO), doğal olmayan yollarla bir canlıya gen aktarılarakDNA yapısının değiştirilmesi ile oluşan yeni organizmaya verilen addır. GDO’lar modernbiyoteknolojik çalışmalar ile elde edilmektedir. Ancak bunların insan sağlığı için önemli riskleriolduğu bilinmektedir. AB’de 1993 yılında yürürlüğe giren Maastricht Anlaşması ile GDO’larınsahip olduğu sağlık risklerine karşı yasal düzenlemeler yapılması gerektiği kabul edilmiştir.Buna bağlı olarak AB hukukunda GDO’larla ilgili birçok yönerge ve tüzük kabul edilmiştir.Publication Open Access Connecting Quantum Calculus and Harmonic Starlike Functions(Univ Nis., 2020) Ahuja, O. P.; ÇETİNKAYA, ASENAQuantum calculus or q-calculus plays an important role in hypergeometric series, quantum physics, operator theory, approximation theory, sobolev spaces, geometric functions theory and others. But role of q-calculus in the theory of harmonic univalent functions is quite new. In this paper, we make an attempt to connect quantum calculus and harmonic univalent starlike functions. In particular, we introduce and investigate the properties of q-harmonic functions and q-harmonic starlike functions of order alpha.Publication Open Access Öğretmenlerin Bireysel Yenilikçilik Düzeylerinin Yordayıcısı Olarak Okul Müdürlerinin Kuantum Liderlik Davranışları(Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi, 2021) YOZ, EMRAH; KARA, SULTAN BİLGE KESKİNKILIÇBu çalışmanın amacı, okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışlarının öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeylerini ne düzeyde yordadığının belirlenmesidir. İlişkisel tarama deseninde yürütülmüş araştırmanın örneklemini 2019-2020 öğretim yılında İstanbul ili Bahçelievler, Bakırköy, Büyükçekmece ve Beylikdüzü ilçe anaokulu, ilkokul, ortaokul ve liselerinde görev alan 386 öğretmen oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak “Bireysel Yenilikçilik Ölçeği” ve “Okul Yöneticilerinin Kuantum Liderlik Davranışları Ölçeği” kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre, öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeylerinin “sorgulayıcı” aralığında ve çoğunluğun yüksek düzeyde yenilikçi; okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışlarının da yüksek düzeyde olduğu belirlenmiştir. Araştırmanın sonunda öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeyleri ve okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışlarına ilişkin görüşleri arasında yüksek düzey ve pozitif yönlü anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Sonuç olarak, öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeyleri ve okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışı değişkenleri ile kurulan model doğrulanmıştır. Diğer bir ifade ile okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışları öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeylerinin anlamlı bir yordayıcısıdır. Bu bulguya göre öğretmenlerin bireysel yenilikçilik düzeylerinin %52’ si okul müdürlerinin kuantum liderlik davranışları ile açıklanabilmektedir.Publication Metadata only Participant Design Experience: A Design Proposal on the Example of IKU Akpaz Cafeteria = Katılımcı Tasarım Deneyı̇mı̇: İKÜ Akpaz Kafeterya Örneğı̇ Üzerı̇ne Bı̇r Tasarım Önerı̇sı̇(Anadolu University, 2021) BERZE, İPEK; YAZICI, YASEMİN ERKANParticipation, which is a democratic understanding revises itself in the field of architecture. As opposed to established design process which takes the designer at the center, independent participatory approach takes the designer to the center and currently has a humanist understanding. It is aimed to prevent individuals from interfering with the designs after the project is implemented by taking more care of human needs. Collaborative design approach developed to minimize interventions in the physical environment is an active process guided by space users. In addition, participatory methods developed to understand the needs of users are effective in making the process democratic and sustaining projects. In this study, Istanbul Kultur University Akpaz Cafeteria was aimed to be redesigned with a participatory approach using the daily life experiences of users. Although it is university dining hall area, Akpaz Cafeteria is preferred for various purposes other than dining area by the users who have many different expectation, Akpaz Cafeteria is selected as an example for this study. The observations made to analyze the instant behavior of the users and the semi-structured interview questions directed to reveal the implicit expectations and experiences of the students constituted the participatory design methods used in the study. At the end of the study, the observations made by the designers and the interviews with the users were analyzed, and the Akpaz Cafeteria area was redesigned with the help of the findings.Publication Open Access Orta Oyununun Sosyolojik Yapısı ve Modern Türk Sanatına Etkisi(Yunus Kaplan, 2021) TOLU, ORHAN AYTUĞGeleneksel Türk tiyatrosunun türlerinden biri orta oyunudur. Bu türün dört yüzyıldan fazla bir geçmişi olduğu bilinmektedir. Kalabalık kişi kadrosu, kullandığı müzikal unsurları, bölümlere ayrılması ve kısıtlı şekilde kullandığı maddi malzemelerden dolayı modern tiyatronun yapısal özellikleriyle kesişmektedir. Orta oyunun yapısındaki sosyolojik göstergeler ise onu modern tiyatrodan ayırmakta, geleneksel olanın temsiline dönüştürmektedir. Kişi kadrosundaki kültürel ve sınıfsal temsiller, zennenin rol alması ve sabit bir mekânda oyunların sergilenmemesi hem Osmanlı toplum yapısını hem de Türklerin göçebe yaşama tarzını temsil etmektedir. Güldürürken düşündürmesi Türk sinemasının komedi anlayışını, bazı unsurlarının da modern Türk şiirini ve televizyon komedi programlarını etkilemiştir. Yazılı bir metninin olmaması eleştirel mizaha kapı aralamaktadır. Hem ordu seferlerinde hem meydanlarda halkın arasında oynanması savaşçı bir topluma motivasyon desteği sağlamaktadır. Orta oyunu tekçi ve dikey ilişkinin temsili olan modernitenin karşısında çoğulcu ve yatay ilişkinin taşıyıcısı olmuştur. Bu çalışmada semboller ve örtük iletilerle örülü orta oyununun tarihî ve şekil özelliklerinden yola çıkarak onun sosyolojik yapısı ve modern sanata etkileri ele alınmıştır.Publication Open Access 20. Yüzyıl Konutlarında İç - Dış Kavramının Görsel Temsilleri Üzerinden İncelenmesi(Süleyman Demirel Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, 2021) KARAARSLAN, SETENAY; YAZICI, YASEMİN ERKANMimaride iç ve dış diyalektiği yaşam alanlarının tanımlanması ve sınırlandırılması için bir gereklilik olmuş olup 20.yüzyıl konutlarında iç-dış ilişkisinde farklı düşünceler ortaya konmuştur. Bu ilişki mimarların görsel temsillerine de yansımıştır. Görsel temsiller, modernizmin ve postmodernizmin dönemsel farklılıklarını yorumlamak için önemli veriler sunmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, mimarların iç-dış kavramı üzerine görsel temsillerini irdelemek ve mekân-temsil ilişkisini ortaya koymaktır. Çalışma yöntemi olarak, temsilin kırılma noktaları dikkate alınarak belirlenen üç dönem aralığından seçilen 6 konut örneği ve mimarların bu konutların tasarım süreçlerinde kullandığı görsel temsil araçları arasında niteliksel karşılaştırmalı bir analiz yapılmıştır. Ayrıca, dönemsel incelemeler yapılırken, mimari söylemler, söylem ve pratik ilişkisi ile yapıya ilişkin metinsel ve görsel anlatının mekânsal karşılıkları incelenmiştir. Çalışma sonucunda, mimarların görsel temsil biçimleriyle iletmek istedikleri anlamlar, bu temsillerle iç-dış ilişkisinin farklı dönemlerde nasıl vurgulandığı ortaya koyulmuş ve iç-dış ilişkisine ait yaklaşımlarının altında çeşitli alt düşüncelerin olduğu görülmüştür.Publication Open Access Completely Monotonic Ratios of Basic and Ordinary Gamma Functions(Springer Basel AG, 2021) Berg, Christian; ÇETİNKAYA, ASENA; Karp, DmitriiObjective: In this study, it was planned to examine fatigue, well-being and life habits in children with cancer. Methods: This cross-sectional analytical study was conducted between September 2019-January 2020. "24-Hour Child Fatigue Scale", "Child Well-being Assessment" and Child Life Habit Questionnaire (LIFE-H for Children 1.0)" were administered to 20 children with cancer aged 5-15 years. Pearson's correlation coefficient was used to determine the statistical relationship between life habits, fatigue and well-being. Statistical significance level was accepted as p<0.05. Results: There were significant relationships between fatigue and personal care, shelter and mobility parameters of life habits (r=-0.66, r=0.54, r=0.45, p<0.01, respectively) and there were significant relationships between fatigue and negative emotions (r=0.46), overall life satisfaction (r=-0.52), general happiness (r=-0.49) and positive emotions (r=-0.44 *) parameters of well-being assessment. Life habits scale was found to be related with nutrition, physical fitness and communication parameters of Child Life Habit Questionnaire were found to be most related with the meaning and purpose parameter of the well-being assessment (p<0.01). There were significant relationships between positive emotions and recreation (r=0.45, p=0.04); optimism and communication (r=-0.44, p=0.04); personal care (r=-0.49, p=0, 02), social life (r=-0.46, p=0.04) and autonomy; and mobility and negative emotions (r=-0.45, p=0.04). Conclusion: Considering the relationships determined in this study, the evaluation of the children with cancer and treatment approaches can be shaped. The fact that fatigue affects all aspects of children's life reveals the importance of dealing with fatigue. It is recommended to focus on the meaning and purpose and regain autonomy for children in order to rearrange the life habits of the children and ensure their well-being.