Cilt 4, Sayı 3, Ekim 2006
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11413/328
Browse
Browsing Cilt 4, Sayı 3, Ekim 2006 by Author "Dindar, Hüseyin"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Open Access Muharebe Sahası Bilişim Sistemleri ve Kaos(İstanbul Kültür Üniversitesi Yayınları, 2006-10) Tavukçuoğlu, Cengiz; Tokat, Ali Osman; Onur, Aziz; Dindar, HüseyinKaos Teorisi, küçük değişikliklerin ileride büyük değişikliklere yol alabileceğini söyleyen bir teoridir. Kaos Teorisi içi n verilen en yaygın örnek "Kelebek Etkisi”dir. Teoriye göre Brezilya’da kanat çırpan bir kelebeğin yaratmış olduğu hava akımı diğer etkileşimlerle bir araya gelerek Meksika'da bir fırtınaya sebep olabilecektir. Düzensizlik de bir düzendir ve zaman içerisinde düzen ve düzensizlik birbirlerinin yerlerini alacaklardır. Düzensizliğin değişmez olmadığı, düzensizliğin yerini düzenin alacağı ise bir diğer önermesidir. Yeni düzende uzlaşma ve bağlılık değişimin ardından çok kısa süreli olarak kendini gösterir ve yeni düzen, kendiliğinden örgütlenen bir süreç vasıtasıyla kestirilemez bir yöne doğru gelişir. Savaşın da kendi başına bir kaos olduğunu söylemek yanlı bir ifade olmayacaktır. Teknolojik gelişmeler muharebe alanında her zaman bir kuvvet çarpanı olarak karşımıza çıkmıştır. Askeri ihtiyaçların lokomotifliğini yaptığı teknoloji yarışında kaydedilen gelişmelerin doğal sonucu olarak muharebe alanının karmaşıklığını da artırmıştır. Silahların menzilinin uzaması ve isabet yüzdelerinin yükselmesi muharebe alanının boyutlarını da genişletmiştir. Eskinin meydan muharebelerinin yerini "Asimetrik Savaş" ve "Bilgi Harbi" almıştır. Teknolojik değişimlerin tetikleyicisi, yaşam içerisinden çıkan ihtiyaçlardan ziyade, muharebe alanındaki birliklerin ihtiyaçları olmuştur. Radarlar tarafından tespit edilmemek maksadıyla bulunan ve savaş uçaklarında kullanılan teflonun daha sonra mutfaklarımızdaki tavalarda kullanılması buna çarpıcı bir içirmektir. Bunun yanında İnternet’in başlangıçta Amerikan Savunma Bakanlığında, daha sonra sivil maksatlı kullanılmadığı da söyleyebiliriz. Bilgi teknolojilerinin savaş ortamında yeni bir çağı başlatan devrimsel gelişmelere yol açtığı görülmektedir. Yüksek çözülümlü, geniş kapsama alanına sahip uydular, insansız hava araçları, robotlar, uzaktan atılan ve yüksek vuruş ve tahrip gücüne sahip silahlar, gece görüşü, görünmezlik (stealth) teknolojisi, otomatik hedef teşhis olanakları ve 5'inci nesil bilgisayar ağları bu gelişmelerin sadece birkaçıdır. ABD ordusunun başı çektiği bu teknoloji yanında TSK de dünyanın diğer orduları gibi gelişmeleri yakından takip etmektedir. Daha gelişmiş silah sistemlerinin kullanılması bir mecburiyet haline gelmiştir. Artık komutanlar muharebe sahasının resmini kesin ve net şekilde görmek suretiyle karar destek sistemlerin de yardımıyla daha isabetli kararlar verme avantajına sahiptir. Bilişim teknolojileri avantajlarının yanında bazı dezavantajları da beraberinde getirmektedir. Bu dezavantajların ilki yarattığı bağımlılıktır. Halen savaş gemileri ve savaş uçakları seyirlerini GPS ve diğer navigasyon imkânları ile yürütmektedirler. Ancak kısa süre için bile olsa bu hizmetin kesintiye uğraması, klasik yöntemlere (harita, pusula) dönmeyi gerektirecektir. Bunun yanında bağımlı olunan teknoloji personelin klasik yöntemleri kullanma yeteneğini de köreltmektedir. Bu da muharebe alanında kaosun başlangıcı olacaktır.